menu Menu

Kaos Hakkında

2+1 mağaralara sığamayan, okuldan kaçan, yurtlardan kaçan, gökdelenlerden, alışveriş merkezlerinden, işyerinden, kariyerinden, şanından, şöhretinden, kravatından, koltuğundan kaçan ya da tüm bunlardan oldukça sıkılan, kaçmak isteyen huzursuz çocukların, çocukluğuna kulak verenlerin bir araya gelip oluşturduğu bir park.

Kaos Çocuk Parkı’nın temelleri 2008 yılında Lokman Kurucu’nun öncülüğünde kurulan ‘Ormanşehir’ isimli Sanat-Edebiyat Kolektifi ile atılmıştı. Piyasalaştırılmış Sanat ve Edebiyat’a karşı durma amacıyla bir araya gelen ve zamanla genişleyen bu kolektif, yenilenen kadrolarıyla ile birlikte 2010 yılında bir isim değişikliğine gitti.

O günden bugüne Kaos Çocuk Parkı’nın içinde neler vardı derseniz; Öncelikle Kaos Çocuk Parkı Dergisi’ni çıkarmaya başladı ve buna devam etti. Ancak daha önemlisi, Pınar Selek gibi, Sırrı Süreyya Önder, Cezmi Ersöz, Altay Öktem gibi isimlerin eserlerinin de içerisinde bulunduğu 26 ayrı fanzin kitap basımı yaptı ve bunları yayınladı. Bizot, Heroinstar, gibi fanzin çalışmalarına da imza atan Kaos Çocuk Parkı, Türkiye’deki sanat-edebiyat piyasasına karşı alternatif bir dünya oluşturma çabası içerisinde…

Peki bu parka kimler girebilir dersek eğer, şunu diyebiliriz;

Kaos, bir çeşit uyumdur aslında biraz da…

Biz, yani bu parktaki çocuklar; farklı coğrafyalar, farklı düşünsel evrenler, farklı çevrelerden geliyor; belki de farklı siyasi fikirlerle bu salıncaklardan sallanıyoruz…

Yaklaşık bir yıldır, bir çok arkadaşımızın çabasıyla bir web sayfası oluşturarak yazarlarımızın okuyucularımıza daha iyi seslerini duyurabilecekleri biçimde çalışmalar gerçekleştiriyoruz…

Endüstri toplumu ya da endüstrileşmiş sanat, buna ne derseniz deyin, insanlara anlatmanın yolu da ne yazık ki tam da buradan geçiyor… Fanzinlerimizin, dergilerimizin ulaşamadığı yerlere en azından bu şekilde sesimizi ulaştırabileceğimizi düşünüyoruz… Bunu az çok başardığımızı düşünüyoruz…

Kaos Çocuk Parkı olarak biz, Yayın tekellerine, piyasalara, patron kapılarına, belediyelere ve editörlere kul köle olmadan da Sanat ve Edebiyat üretilebileceğini ve bunu halka aktarabileceğimizi sonuna kadar gösterdik… Burada tamamen emek ve gönüllülük esasına dayalı bir sanat ve edebiyat dünyası var… Bu da elbette düşünen ve emekten yana olan edebiyat okuyucusunu yazarla aynı noktada tutuyor… Okuyucu ve yazar birbirine ne kadar yakın olursa, o kadar iyi bir eser çıkar ortaya… Kaos Çocuk Parkı, okuyucuyla değil belki ama, endüstrileşmiş edebiyat dünyasıyla, popüler kültür ürünü sanatla kavgalı… Hepsi bu…


Önceki Sayfa Sonraki Sayfa

keyboard_arrow_up