Devrimci Sempatizan Küçük İskender
“Bir de başka türden bir sanat eseri vardır ki, özünde saldırgan ve ateşlidir… sanat eseri devrime hizmet edemez, ayrıca benim fikrimce her tür değeri ve otoriteyi reddeder. Devrimin görevi kendi karşıtlarını cesaretlendirmektir, yani sanat eserlerini.” Jean Genet (Aktaran: F.Lentricchia & J. McAuliffe, Katiller, Sanatçılar ve Teröristler, çeviri: Barış Yıldırım, Ayrıntı,2004) “küçük İskender’in diğer […]
Satürn tipi sanatın tek lokmalık çocukları
“Gün gelecek, herkes bacaksız bedenlerle yerlerde ateşten duvarlara tutunmaya çalışarak sürünecek.” Daniil Harms Goya’nın “Çocuklarını Yiyen Satürn (Saturno devorando a un hijo)” adlı resminin (“tablosunun” demiyorum çünkü resim, ressamın ölümünden sonra tuvale aktarılmıştır) sanat dünyasındaki ünü malûmdur. “Satürn” olarak adlandırılansa bildiğimiz güçlü titan Kronos’tur. Çocuklarını, yerine geçecekleri korkusuyla doğar doğmaz çiğ çiğ yiyen bu […]
Geleceğin kusursuz ayak izini aramak
Önceden beri sanatçının/edebiyatçının çantasında -plânını yapıp yapmadığı belirsiz- bir ufuk çizgisi gizlidir. Kimi kuramcılar bunu doğal bir açılım olarak görür, kimi kuramcılar da görmezden gelirler. Tek tek şair/edebiyatçı/sanatçı bireylerin yarattığı bu ufuk çizgisi zamanla ortak bir eksene evrilir. İşte o ortak eksen, tartışmanın tam da odağını oluşturur: Gerçekte bir devrimci sanat var mıdır? Sınırları bireyin […]
Türker Alkan‘ın “Şiirsiz devrim olur mu?” adlı yazısının atlanmaması gerekiyor. (1) Çünkü bir köşe yazısıdır, bir edebi fıkradır sözleriyle geçiştirilemeyecek nitelikte. Ayrıca ‘türünün’ dışına taştığı da önemsenmeli. Günlük, geçici bir olguya ilişkin kişisel görüşler değil Türker Alkan’ın söyledikleri. En azından, sadece bunlar değil. Bilimsel araştırmaları gereksinen bir ‘sorun’ irdelenmek isteniyor. Ekonomik, politik, psikolojik, kültürel boyutları […]
Önceki Sayfa Sonraki Sayfa